Gülümsemelerin kurmaca olduğu kurmaca dünyanın sahte mutluluklarını, kaç mevsim baharıyla gizleyebiliriz? Alışık olduğumuz yüz hatlarımızdaki buruk ifadeyi hangi anlamsız tebessümlerle saklayabiliriz?
Mutluluklarımızı nerde ve ne zaman kaybettik? Sahi çocukken gözlerimizi yumduğumuzda sahip olduğumuz düşlere ne oldu? Bizi böyle eksiltmeye başlayan neden neydi? Mutluluklarımızı hangi gecenin kabusana kurban ettik? Bu sorular bir tarafa dursun. Bizi kurmaca gülümsemelere iten asıl neden neydi? Sahte mutlulukların kahramanı olmaktan öteye vardığımız başka bir mutluluk var mıydı?
Yüzlerimize çizdiğimiz gülümsemelerin ve sahte mutlulukların esiriyiz artık. Böylece o çileli yol başladı. O yol fırtınada okyanusların heybetli sularına karşı sığınacak bir kıyıya ulaşma çabasıdır. Hayat dediğimiz o sonsuz mavi sularda mesefaler alırken; birden her şey anlamsızlaşıyordu. O fırtınaların girdabına sürüklenirken etrafımıza saçtığımız o kurmaca gülümsemeler bizi bu kabustan geri döndürmüyor Sonsuzluğa uğurlanışımızda sonsuz mavilikte... Pusulasız ve bitkince...