Sonuç bulunamadı

    Güvenmek!

    Güven duygusu normal olanıdır. Güvensizlik ise saplantılar sonucu oluşur. Bir kere insan bir olumsuzlukla karşılaşmaya başladı mı , tutarlı gördüğü gerçeklerine ilk defa tereddüt ile yaklaşmaya başlar. Olumsuzluklar tekrar devam ederse olay inançsal zedelemelere kadar varır. Ve kendimizce sorular sormaya başlarız. Acaba nerde yanlış yaptım? Acaba hata bende mi? Niye böyle oldu? Tüm bu sorgulamalara rağmen yine mahsum davranırız. Ve bütün yükü etrafımızdakilerin üzerine yıkarız. En çokta suç karşımızdaki olandadır.

    Eğer bir inancın varlığı yoksa; güvenemiyorsak, tereddütler yaşayacaksak hangi gönül hoşluğuna aşk diyebiliriz. Ve bu uğurda hangi kavgadan, mücadaleden bahsetmek mümkün olur! Hem insan inanmadığı bir yolu seçebilir mi? Hani inanç tüm kavgaların güzelliğiydi? Bu kavganın güzelliği olmayacaksa hangi aşktan bahsedilebilir.

    Şimdi eskilere küçük bir yolculuk yapalım. İnancınızın kırıldığı ilk anları birer birer hatırlayın! İçinizde eskilerden kalan o sızıdan hafif dokunaklı bir tat almaya başladınız mı? Bir yanınız dökülecek gibiyken, şimdi umursamıyorsunuz! İçinizden bir şeyler çalınmış gibiydi, sonra unuttunuz! Ölmekle yaşam arasında bir yerde durdunuz yaşıyorsunuz! Kırıldığınızı dahi kimseye söylemeyemezken, şimdi bu konularda ahkam kesiyorsunuz!... Susmaların üstadıyken içinizdeki bağırışlarınızı kimse duymazken, ve artık güçlü olduğunuzu düşünüyorsunuz! Tebrikler baya yol almışız!
    Asıl konumuza dönecek olursak; yitirdiğimiz güveni tekrar kazanabilir miyiz? Yavaş yavaş alışmaya başladığımız yeni hayatlarımızda birine tekrar güvenibilir miyiz? Ve eski susmalarımız kadar kırılgan olmayan susuşlarımızı güvenebildiğimiz birine karşı bozabilecek miyiz? Alışmanın ne olduğunu öğrendiğimiz şu zamanlarda bir daha aynı durumla karşılaşırsak bununda üstesinden gelebilir miyiz? İçinde olduğumuz kimlik kargaşaların önüne geçebilirsek yeniden benlimizi kaybetmemek için neler yapabileceğimizi biliyor musunuz?

    Sonuç olarak; bir zamandan sonra saf, temiz yaklaşımlarımız, kötü niyetlerimize kurban edilince güven ve güvensizlik kavramlarlarıyla korunmaya muhtaç hale geliyoruz. Birine tekrar güvenme meselesine gelince ilki kadar kolay olmasa dahi bir takım testler yoluyla yine birine güvenmek isteyeceğiz! Çünkü doğamızda hep birine güven duyma ihtiyacı var.

    4 Yorumlar

    1. Güvenememek çağımızın en büyük hastalığı olsa gerek.Herşeye herkeze güvenen bir toplumdan, kimseye hatta kendine dahi güvenemeyen bireyler olup çıktık.Kaleminize sağlık çok güzel anlatmışsınız herşeyi.

      YanıtlaSil
    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال