Sonuç bulunamadı

    Unutmadığımız Anılar




    Ölsem dahi unutmayacağım dediğiniz kaç anı hatırlıyorsunuz? Kendi adıma söyleyeyim: "Öyle zamanlar oldu ki hiç bitmesin istedim. Ama anılarım birer birer elimden kaçar hale gelmişti."

     Onun için unutmak tercihimdi, benim için kaçıştı çünkü kimse kötü zamanlar biriktirmek istemez. Sanırım benim de olumsuzları hayatımdan silmem gerekirdi. Buna rağmen adını koyamadığımız anılarda biriktirdim. İçimdeki yaşama sevincini coşturan anılar... Her anımsamam da küçük gülümsemeler bırakan anılar... Hala hayallerimin malzemesi olan anılarım var. Yine koca eksiklikler var bende sildiğim bir sürü koca zamanlar da var.

    Ama sizde benim gibisiniz. Adını koyamadığınız anılarınızla bir nevi yaşama sevincinize destek oluyorsunuz. Sıra olumsuzluklara gelince bir sürü acı çekiyorsunuz baş edemeyince de silmeye başlıyorsunuz kötü zamanlarınızı...
    Sonra hiçleşmiş koca bir boşluk bırakıyoruz. Peki hiçin içini dolduranı duydunuz mu? Hiç içinde ayrı bir parantez açmak lazım sanırım. Varlığını dahi bilmediğimiz, tanımlayamadığımız bizim için olmayandır hiç...

     Tamda burada zihnimizden  sildiğimiz herşey hiçtir. Ama unutmak hiçten biraz  farklıdır. Unutmak aslında işimize gelmeyen yaşantılarımızdır.  Mesela adını koyamadığımız hiç bir mutluluğu unutmuş değiliz çünkü bu mutluklarımız en güzel anılarımızdan oluştuğunu biliyoruz. Bunları unutmak işimize gelmiyordur. Çünkü yaşama sevincimizden zerre kadar taviz vermek istemiyoruz. Varoluşumuzdaki o bitimsiz aşktır bu.

     İnsan, olumsuz etkilenmediği müddetçe hiç aşklarını unutur mu? Zaten bitiremediği aşklarına inat değil miydi? İçindeki intihar girişimi... aynı şekilde var oluşa olan aşk biterse ölüm istemi harekete geçer. Önemli olansa acısıyla, tatlısıyla, sevinçlerimizle, hüzünlerimizle her daim güçlü bir iradeyle varoluşumuzdaki o aşkı sürdürebilmektir. 

    Yorum Gönder

    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال