Sonuç bulunamadı

    Tutunduğumuz İnsanlar


    Bilmeden olan bişeyler vardır. Zira kimse bilerek gidip kimseye tutulmak istemez. Ve kimse ağır bir yükü yüklemek istemez.  

    Hayatta tutunduğumuz her insan, bize ağır yüklerin başında gelir. Tutunduğun ilk anın hemen sonrasında endişelerle karşı karşıyasınız. Korkular başlar kaybetmeye dair. Bir türlü o sağlam bağı kuramayınca insan, hep o yükün altında kalacağını sanır. Güzel tarafın, acı tarafıdır endişe, her an kaybetme korkusu, aksilerin olacağını düşünmek. Sağlam bir irade gösterememek, kaybedersem ne yapacam endişesi...

     Tutku, inancın irade gösteremediği yerdir. İnsanın, gerçeğiyle yüzleşmekten kaçtığı duraktır. Zaman geçtikçe ertelenen, ertelemedikçe korkuların, gerçeğe dönüştüğü bir dünya, kaybetmelerin uçurumlarından insanın kendisini bıraktığı yerdir.

    Hal böyle olunca da bir hayat boyunca, bu çizgi üzerinde gel gitler yaşarız. Her seferinde aynı uçuruma tekrar tekrar düşeriz. Oysa insan insana tutulmanın ötesine geçebilmeli! Sağlam bağlara sarılmalı! Hakikatin, irade göstermesi için korkularından sıyrılmalı!  

    Nitekim ertelediğimiz, yüzleşmekten korktuğumuz herşey bir zamandan sonra daha acı bir gerçekle karşımıza çıkmaya başlar. Ve bu öncesinden yapılması gerekenden daha acı gelir.
    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال