Heft Reng

Hayata Dair Yazılar

  • Ana Sayfa
  • 📚E-Pirtûk (E-Kitaplar)
Trend Aramalar
  • Pencereyi Kapama Gök Dolabilir İçeri
  • Fransız Teğmenin Kadını John Fowles
  • Romana Şiir Katınca
  • İnsanlar Diyorum
  • Anlatamadıklarımız..
  • Ya Mutluysak
  • Ömür Dediğin
  • Ayrılık Türküsü
  • Güvenmek!
  • Tutunduğumuz İnsanlar
Ana Sayfa Hakikat hayata dair Tüm Yazılar

Acıyla Yüzleşmek

Çok defa tökezlediğimiz ve bir mücadele süreci olan bu hayatta çok isterdim, size her şey güzel olacak demeyi... Lakin üzülerek hayatın bu kadar kolay olmadığını hatırlatmak zorundayım. Bu nedenle kolay olarak sınıflandıracak kadar güzel hayal edemeyiz hayatı... Farkında olmak ve bunu başaramamak... Hem Farkında olacak kadar kolay olsaydı hayat... Muhtemelen herkes mutlu olurdu. Sizce de öyle değil mi? Hem mutsuzken insanlar denizin maviliği, papatyaların güzelliği, kısacası doğanın güzelliğini ne ifade edebilir. Sorunlarla mücadele etmek kolaydır denildi bizlere ama kimse kolaymış gibi davranmadı. Önce idrak etmek gerek sonra kabullenmek daha sonra harekete geçmek ve en sonunda güzel sonuçlanmasını beklemek belki dua etmek. Kısaca acı ve devamında gelen onca sıkıntı için genel geçer yol budur. Peki öğrendiğimiz şey ne? Bu yolculuk bize ne kattı? Tekrarı olursa ne yapmalıyım? Kendi adıma beni en iyi anlayan insanın benimle aynı şeyleri yaşamış aynı zorluklarla mücadele etmesi gerektiğini düşündüm. O kadar kolay ki birini yargılamak evet sen de böyle yapmalıydın demek. Madem herkes o kadar bilgili öngörülü o zaman neden mutsuzlar. Hayatlarından şikayetçi ve olmak istediği yerlerde değiller. Öğrenememiş veya yeteri kadar büyüyememişlerdir belki de… Herkesin acıyla başa çıkma yöntemi farklıdır. Kimi canını yakanın canını yakar, kimisi kendi canını daha çok yakar, kimi de geçiştirir sadece cesaret edemez acıyla yüzleşmeye... Ama hepsinin de tek ortak noktası vardır;büyümek. İnanın acıyla nasıl başa çıktığınız kadar sonucu da o kadar önemli ki… Ben büyüdüğümü canımın en çok yandığı ama annemin artık geçecek kızım üzülme demediği o gün anladım. Zor bir andı kimse kimseyi duymuyordu bir koşuşturma bir hengame… Arabanın arka camından bakarken, terkedilmiş bir ev değil çocukluğum orası dedim. Koşup sarılmak geliyordu içimden o eve ama yapamıyor gittikçe daha çok uzaklaşıyordum. Kimse yoktu sessizdi bu korkutucu bir sessizlikti. Öğrendiğim boğazımı düğüm düğüm eden o gerçek bana çok yol gösterdi. Sesimi bile çıkaramadığım acı meğer ne çok güzelliğe gebeymiş. Babam bana hep ne kadar hayat dolusun der. Dışarıya yansıtmadığım çok şey var belli ki. Ben acısını yaşamaktan korkan kaçan biri iken büyüdüğümü hissettim. Acılarınızdan kanayan yerlerinizden öpün kendinizi. Ben çocukluğumu kucak dolusu öperek büyüttüm. Kendinize kızmayın, yaşanılması gerekiyordu ve ne yaparsanız yapın bazı olasılıklar değişmeyecekti. Büyüdüm deyin. Evet koca koca adamlar, kadınlar olduk yaraları olan, kimsenin saramadığı kadar derin. Kanayan yarımıza dur demesek bile tuz basmamayı öğrendik
Heft Reng
Heft Reng
Ocak 02, 2020
---
Bağlantı Oluşturma
Lütfen bir dakika bekleyin. Bağlantı başarıyla oluşturulduysa aşağıdaki butona tıklayın.

Çok defa tökezlediğimiz ve bir mücadele süreci olan bu hayatta çok isterdim, size her şey güzel olacak demeyi... Lakin üzülerek hayatın bu kadar kolay olmadığını hatırlatmak zorundayım. Bu nedenle kolay olarak sınıflandıracak kadar güzel hayal edemeyiz hayatı... Farkında olmak ve bunu başaramamak... Hem Farkında olacak kadar kolay olsaydı hayat... Muhtemelen herkes mutlu olurdu. Sizce de öyle değil mi? Hem mutsuzken insanlar denizin maviliği, papatyaların güzelliği, kısacası doğanın güzelliğini ne ifade edebilir. Sorunlarla mücadele etmek kolaydır denildi bizlere ama kimse kolaymış gibi davranmadı.

Önce idrak etmek gerek sonra kabullenmek daha sonra harekete geçmek ve en sonunda güzel sonuçlanmasını beklemek belki dua etmek. Kısaca acı ve devamında gelen onca sıkıntı için genel geçer yol budur. Peki öğrendiğimiz şey ne? Bu yolculuk bize ne kattı? Tekrarı olursa ne yapmalıyım?
 Kendi adıma beni en iyi anlayan insanın benimle aynı şeyleri yaşamış aynı zorluklarla mücadele etmesi gerektiğini düşündüm. O kadar kolay ki birini yargılamak evet sen de böyle yapmalıydın demek. Madem herkes o kadar bilgili öngörülü o zaman neden mutsuzlar. Hayatlarından şikayetçi ve olmak istediği yerlerde değiller. Öğrenememiş veya yeteri kadar büyüyememişlerdir belki de…
 Herkesin acıyla başa çıkma yöntemi farklıdır. Kimi canını yakanın canını yakar, kimisi kendi canını daha çok yakar,  kimi de geçiştirir sadece cesaret edemez acıyla yüzleşmeye... Ama hepsinin de tek ortak noktası vardır;büyümek. İnanın acıyla nasıl başa çıktığınız kadar sonucu da o kadar önemli ki…

Ben büyüdüğümü canımın en çok yandığı ama annemin artık geçecek kızım üzülme demediği o gün anladım. Zor bir andı kimse kimseyi duymuyordu bir koşuşturma bir hengame… Arabanın arka camından bakarken, terkedilmiş bir ev değil çocukluğum orası dedim. Koşup sarılmak geliyordu içimden o eve ama yapamıyor gittikçe daha çok uzaklaşıyordum. Kimse yoktu sessizdi bu korkutucu bir sessizlikti. Öğrendiğim boğazımı düğüm düğüm eden o  gerçek bana çok yol gösterdi. Sesimi bile çıkaramadığım acı meğer ne çok güzelliğe gebeymiş.
Babam bana hep ne kadar hayat dolusun der. Dışarıya yansıtmadığım çok şey var belli ki. Ben acısını yaşamaktan korkan kaçan biri iken büyüdüğümü hissettim. Acılarınızdan kanayan yerlerinizden öpün kendinizi. Ben çocukluğumu kucak dolusu öperek büyüttüm. Kendinize kızmayın, yaşanılması gerekiyordu ve ne yaparsanız yapın bazı olasılıklar değişmeyecekti. Büyüdüm deyin. Evet koca koca adamlar, kadınlar olduk yaraları olan, kimsenin saramadığı kadar derin. Kanayan yarımıza dur demesek bile tuz basmamayı öğrendik.


Hakikat hayata dair Tüm Yazılar
WhatsApp Telegram
Toplam Beğeni: 0
Yorum yapmak için lütfen giriş yapınız.
© 2025 Heft Reng.