Sonuç bulunamadı

    HAL-İ VAZİYET-1




    "Hani bir mektup yazarsın da sahibine ulaştıramazsın ya. Ne bir adres vardır ne de bir yol. Gidemez öyle yazdığınla kalırsın ya ama sonra bir bakarsın o insan gelir karşına..."

      Böyle bir umutla ümitle bekliyor olmak hayatın doğum sancısında ve yaşamda insanı epey yoruyor olsa gerek. Bu umudu bir sızıya benzetebiliriz. Sızı en başta belki hafifti ama daha sonra etkisini arttırarak devam ettirdi ya da tam tersi bir hadise de olabilir. Belki bize bu umudu aşılayan şeyin suretini değil siretini hissettik, anladık. Öyle bir umut beslemeye başladık. Olması gereken de bu: Surete aldanırsak sireti ortaya çıkınca suratına tüküresin gelir.
      Peki bize bu umudu yaşatan kalbimiz midir, aklımız mıdır? Herkesin cevabı elbette ki farklı olacaktır ama bu biraz da umudu nasıl tanımladığımıza bağlı değil mi? Benim için "Umut" aklımızın algıladığı, algoritmasını çizdiği ama kalbimizle bütün vücudumuza sirayet eden durumdur. Kalp diyenler çoğu zaman duydudaştır ya da hissiyle duygusuyla hareket edenlerdir. Akıl diyenler ise daha rasyonel ve mantıksal düşünenlerdir. Zaten her ikisi dediyseniz CANSINIZDIR :)

      Umut ettiğiniz şey gerçekleşmeyecek sadece sizin olmasını düşlediğiniz bir durumsa ve bu durum sizi günden güne tüketiyorsa tabii ki bu umuttan vazgeçin. Bırakın peşini gitsin uçsuz bucaklara. Ama bir de bunun diğer tarafı var. Bu umut sizi hayata bağlıyor, yaşam ışığınız  oluyorsa onu sıkı sıkı tutun bırakmayın. Umut öyle elle sıkı sıkıya tutulur bir şey değildir. Sakın ha kaçırıverirsiniz. Gelgelelim bir de bunun sizin görmek istemeyeceğiniz ama görenlerin olduğu durum. Siz umudu sizi ayakta tutan vaziyet olarak görüyorsunuz ama oysa o sizi içten içe kemiriyor. Sadece vücudunuzu değil, ruhunuzu,  aklınızı kemiriyor. En önemlisi ise ruhunuzu...
      Bu durum galiba biraz da umudu yaşayan, yaşatan kişi ve umudun ne olup nasıl var olduğuna bağlı bir durum. Demem o ki siz umudu var edin, umut sizi var etmesin! 
     Bu yazımızın şarkısı ise Özdemir Erdoğan - Aç Kapıyı Gir İçeri( Anatolian Rock Revival Project ) 
      Ee bu yazı da kapınızı tıklatmış. İçeriye girmeyi bekliyor. Buyur etmezseniz aşk olsun.
    Keyifli okumalar...

    Okuduğunuz için teşekkür ederim. Takip Et

    Yorum Gönder

    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال